Torino’da genel olarak kışları soğuk ancak yağışsız, yazları ise sıcak ve kuru bir iklim gözlenmektedir. Şehir, ilkbahar ve sonbahar aylarında bol yağış almakta, bu aylar haricinde Alp Dağları’ndan gelen fön etkisi adı verilen sıcak hava ile kuru bir atmosfere sahip olmaktadır.
Dolayısı ile Torino’yu ziyaret etmek için en uygun dönem, yaz ve kış mevsimleridir. Böylelikle şehri ziyaret ediş amacınız ister masalsı bir kış tatili geçirmek isterseniz de güneşli havalarda açık hava mekânlarını keşfederek bir kültür gezisi yaşamak olsun yağışlardan kaçınmanız mümkün olacaktır.
Torino’da ziyaret edebileceğiniz mekânlar arasında; Orta Çağ’a ait görkemli hanedanlık sarayları, şehrin nostaljik sokaklarına kurulu tarihî kiliseler ve otantik sokak kafe ve barları, etkileyici güzellikte parklar ve Alp Dağları’nın kıyısındaki kristal berraklığındaki göllere ve yemyeşil ormanlara ev sahipliği yapan kırsal alanlar bulunmaktadır.
Torino seyahatlerinin daha keyifli geçmesi için birkaç küçük noktaya dikkat edilmelidir;
• Turistik mekânları gezerken çantanıza sahip çıkmaya özen göstermeniz tavsiye edilmektedir. Küçük bir önlem alarak, kapkaççılık gibi tadınızı kaçıracak olaylarından korunabilirsiniz.
• Torino, İtalya’nın en güvenli şehirlerinden biridir, ancak yine de önlem olarak gece geç saatlerde iyi aydınlatılmamış tenha semtlerden, bilhassa da Porta Nuova, San Salvario, Parco Valentino ve Porta Palazzo bölgelerinden uzak durmanız önerilmektedir.
Savoy Kraliyet Hanedanlığı Yapıları (Le Residenze della Casa Reale di Savoia)
Torino şehir merkezi ve çevresinde dağınık hâlde bulunan Savoy Hanedanlığı döneminden kalma tarihî yapıların tümüne birden Le Residenze della Casa Reale di Savoia (Savoy Kraliyet Hanedanlığı Yapıları) adı verilmektedir.
1997 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi kapsamına alınan bu yapılar grubunun beş tanesi, Torino sınırları içerisinde; dokuz tanesi de, Torino’nun dışında Piyemonte bölgesi dâhilinde bulunmaktadır.
Torino sınırları içerisindeki Savoy Kraliyet Hanedanlığı Yapıları arasında; Palazzo Reale (Kraliyet Sarayı), Palazzo Madama (Madama Sarayı), Palazzo Carignano (Carignano Sarayı), Castello del Valentino (Valentino Kalesi) ve Villa della Regina (Regina Malikânesi) bulunmaktadır.
Piyemonte bölgesi dâhilinde yer alan ancak Torino sınırlarının dışındaki yapılar ise Palazzina di Stupinigi, Reggia di Venaria Reale, Castle of La Mandria, Castle of Rivoli, Castle of Agliè, Castle of Moncalieri, Castle of Racconigi, Pollenzo Estate Castle of Govone’dir.
Adres: Piazzetta Reale, Torino
Telefon: (+39) 11 522 04 40
Web: www.piemonte.beniculturali.it
Kraliyet Sarayı
16. yüzyılda inşa edilmiş olan Kraliyet Sarayı, 17. yüzyılda Savoy Düşesi Christine Marie of France’ın isteği üzerine mimar Filippo Juvarra tarafından Barok stiline uygun bir biçimde restore edilmiştir.
Prestijli antikaların, tarihî resim ve heykellerin görülebileceği Kraliyet Sarayı; yemyeşil bakımlı ve oldukça geniş bir alana yayılmış olan Kraliyet Bahçeleri’nin içerisinde yer almaktadır.
Bu bahçeler, 17. yüzyılın tanınmış bahçe ve peyzaj mimarı Andre Le Notre’nin eseridir. Andre Le Notre, Versailles Sarayı’nın bahçelerinin de tasarımını yapmış olmasıyla ünlüdür.
Zengin bir iç dekorasyona ve gösterişli bir dış mimariye sahip Kraliyet Sarayı’nın alanı içerisinde aynı zamanda şehrin en önemli dinî yapılarından Kutsal Kefen Şapeli ve Chiablese Malikânesi de yer almaktadır.
Chiablese Malikânesi, Piyemonte bölgesinin tarihine ışık tutan zengin bir kültür koleksiyonuna ev sahipliği yapmasıyla adından söz ettirmektedir.
Adres: Piazzetta Reale Meydanı, Torino
Telefon: (+39) 11 436 14 55
Web: www.ambienteto.arti.beniculturali.it
Torino Katedrali ve Kutsal Kefen Şapeli
Torino Katedrali, 1491 - 1498 yılları arasında inşa edilmiştir ve Kuzey İtalya’daki Roman Katolik kiliselerinin ana merkezi konumundadır.
San Giovanni Battista’nın (Vaftizci Yahya) onuruna inşa edilmiş olan katedral Rönesans ve Barok mimari stillerinin karışımından oluşan görkemli bir yapıya sahiptir.
Katedral; etkileyici güzellikte dinî resim ve heykellere, pencerelerini süsleyen rengârenk vitraylara, işlemeli büyük bir kilise orguna ve dikkat çekici bir mihrap bölümüne ev sahipliği yapmaktadır.
Katedralin hemen yanında Torre Campanaria adı verilen çan kulesi yer almaktadır. Buraya çıkılarak Torino şehir manzarası, kuşbakışı olarak izlenebilmektedir.
1668 yılında katedralin yanına ek olarak, Kutsal Kefen Şapeli inşa edilmiştir. Bu şapelin adı; hâlen ev sahipliği yaptığı, dinî açıdan oldukça önemli bir kutsal emanetten, İsa’nın kefeninden bir parçadan gelmektedir.
Bu kadar önemli bir kutsal emanete ev sahipliği yaptığı için şapel, Hıristiyanlar arasında bir hac noktası olarak kabul edilmekte ve her yıl özellikle dinî açıdan önemli günlerde yüz binlerce turistin akınına uğramaktadır.
Kutsal Kefen Şapeli, Kraliyet Sarayı ile bağlantılı olacak bir biçimde inşa edilmiştir. Saraydan şapele, bir geçiş yolu bulunmaktadır.
Torino’nun bu en önemli iki dinî yapısı, şehri ve tarihini yakından tanımak isteyen her turistin ziyaret listesinde yer almayı hak eden nitelikli gezi duraklarıdır.
Adres: Piazza San Giovanni, Torino
Telefon: (+39) 11 436 15 40
Web: www.diocesi.torino.it
Regina Malikânesi (Villa della Regina)
16. yüzyılda inşa edilmiş olan Regina Malikânesi, dönemin ünlü mimarları Ascanio Vitozzi, Carlo di Castellamonte ve Amedeo di Castellamonte’nin imzalarını taşımaktadır.
Çevresi yemyeşil büyük bir bahçe alanı ile çevrili olan malikânenin ayrıca kendine özel bir de üzüm bağı ve şarap üretim bölümü bulunmaktadır.
Savoy Hanedanlığı’ndan Maurizio di Savoia’nın rezidansı olması amacıyla tasarlanan yapı, 16. yüzyıl soylularının yaşam tarzı hakkında ipuçları veren etkileyici bir iç dekorasyona ve antika eşya koleksiyonuna sahiptir.
Savoy Kraliyet Hanedanlığı Yapıları’nın en etkileyici örneklerinden olan malikâne yani orijinal adıyla Villa della Regina; özellikle mimariye ve tarihe ilgi duyan ziyaretçilerin, gezi listelerinde yer almayı hak eden zengin bir niteliğe sahiptir.
Adres: Strada S. Margherita, No: 79, Torino
Telefon: (+39) 11 819 44 84
Web: www.artito.arti.beniculturali.it
Valentino Parkı ve Valentino Kalesi
Şehrin en güzel doğal gezinti alanlarından biri olan Valentino Parkı’nın içerisindeki Valentino Kalesi, 1630 - 1660 yılları arasında inşa edilmiştir.
At nalı biçiminde tasarlanan kale, Prenses Maria Cristina di Francia’nın isteği üzerine Fransız stilinde inşa edilmiştir.
Daha sonra Savoy Hanedanlığından Dük Emmanuel Philibert’in satın almış olduğu yapı 19. yüzyılın başlarında restore edilmiştir.
Günümüzde Torino Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ne ev sahipliği yapmakta olan yapının hemen yanında The Orto Botanico dell'Università di Torino adı verilen güzelliği dillere destan bir de botanik bahçesi bölümü yer almaktadır.
Valentino Kalesi’nin içerisinde bulunduğu Valentino Parkı, 1856 yılında halka açılmıştır ve şehrin en büyük ikinci rekreasyon alanı olmasıyla ünlüdür.
Po Nehri’nin batı kıyısından 500.000 metrekarelik bir yeşil alan üzerine kurulu olan park; şehrin gürültüsünden uzaklaşmak, doğayla iç içe vakit geçirmek, piknik ve spor yapmak isteyenlerin favori kaçış rotasıdır.
Adres: Viale Pier Andrea Mattioli, Torino
Telefon: (+39) 11 564 62 16
Web: www.residenzereali.it/index.php/en/residenze-reali-del-piemonte/castello-del-valentino
Mole Antonelliana ve Ulusal Sinema Müzesi
Torino denilince gözler önüne gelen ilk yapılardan biri olan Mole Antonelliana, 19. yüzyılda inşa edilmiş bir sinagogtur.
Gökyüzüne doğru sivrilen dev koni biçimli çatısı ile Torino semalarında hangi açıdan bakarsanız bakın hemen göze çarpan yapı, günümüzde Ulusal Sinema Müzesi olarak hizmet vermektedir.
Yapının en üst bölümünde şehir manzarasını izlemek için bir gözlem platformu yer almaktadır. Buraya çıkarak, şehri panoramik açıdan izleme şansına sahip olabilirsiniz.
Şehrin en önemli mimari sembollerinden birinin içerisinde yer alan Ulusal Sinema Müzesi; İtalyan sinemasının tarihine ışık tutan zengin bir içeriğe sahiptir.
Müze; eski film posterlerine, kostümlerine, ses arşivlerine, tarihî storyboard ve senaryo belgelerine ev sahipliği yapan etkileyici bir sergi alanına sahiptir.
Ayrıca müzeyi dolaşırken interaktif sunumlarla karşılaşıp modern bir müze deneyimi yaşama imkânı da elde edebilirsiniz.
Adres: Montebello Caddesi, No: 20, Torino
Telefon: (+39) 11 813 85 60
Web: www.museonazionaledelcinema.org
Superga Bazilikası
Şehrin en prestijli dinî mekânlarından biri olan Superga Bazilikası, 17. yüzyılda Savoy Hanedanlığından Victor Amadeus II’yi onurlandırmak için mimar Flippo Juvarra tarafından Barok mimari stilinde inşa edilmiştir.
Savoy Hanedanlığından birçok prensin mezarına ev sahipliği yapan bazilikanın önünde 17. yüzyılın ünlü heykeltıraşları arasında yer alan Filippo Collino ve kardeşi Ignazio Collino’nun tasarladığı Carlo Emanuele III Anıtı yer almaktadır.
Bazilikanın içerisinde hanedanlık mezarlarının yanı sıra görkemli dinî resim ve heykellerle süslü bir ibadet salonu bölümü ile şehrin en sofistike mekânları arasında yer alan Ristoro del Priore Restoran, Cafeteria ve Dehors Cafe bulunmaktadır.
Superga Bazilikası, şehrin yüksek bir tepesine konumlandırıldığından bazilika ve çevresinden şehrin panoramik manzarasını izlemek de mümkündür.
Adres: Strada Basilica di Superga, No: 73, Torino
Tel: (+39) 11 899 74 56
Web: www.basilicadisuperga.com
Madama Sarayı ve Turin Antik Sanat ve Yurttaşlık Müzesi
Savoy Kraliyet Hanedanlığı Yapıları’ndan biri olan Madama Sarayı, İtalyan Krallığı’nın ilk senato binası olmasıyla ünlüdür.
Madama kelimesi soylu kadın anlamına gelmektedir ve saray; Savoy Hanedanlığı’ndan iki ünlü düşesin, zaman içerisinde bu yapının iç ve dış dekorasyonuna kattıkları önemli eklemeler sonucu onları onurlandırmak amacıyla bu adı almıştır.
14. yüzyılda inşa edilmiş olan saray, 1637 yılında Savoy Dükü Charles Emmanuel II ile eşi Maria Cristina di Francia’nın rezidansı olarak hizmet vermiştir. Bu esnada düşes tarafından restore ettirilmiş ve sarayın iç dekorasyonu yenilenmiştir.
1697 yılında ise yapı Marie Jeanne of Savoy’un rezidansı olmuştur, ki bu dönemde de yapıya önemli mimarî eklemeler ve restorasyon çalışmaları yapılmıştır. Böylelikle Madama Sarayı, bugünkü etkileyici görünümüne sahip olmuştur.
Madama Sarayı’nın iç dekorasyonu, oldukça göz alıcı ve zengin bir yapıya sahiptir. Altın varaklı mobilyalara, dev kristal avizelere ve kıymetli sanat eserlerine ev sahipliği yapan saray; ayrıca göz dolduran antika mobilyaları ile de turistlerin ilgisini çekmektedir.
Saray, aynı zamanda Turin Antik Sanat ve Yurttaşlık Müzesi’ni de içerisinde barındırmaktadır.
Müzeyi ziyaret ederek Orta Çağ döneminden 18. yüzyıla kadar olan geniş bir zaman aralığını kapsayan resim ve heykel gibi sanat eserlerini, farklı dönemsel özellikler taşıyan antika eşyaları ve dinî objeleri görmek mümkündür.
Turin Antik Sanat ve Yurttaşlık Müzesi ayrıca; Pakistan’da hüküm sürmüş olan tarihî Gandhara Kraliyeti’ne ait çok kıymetli objeler içeren nadir bir koleksiyona ev sahipliği yapmasıyla ünlüdür.
Adres: Piazza Castello, Torino
Tel: (+39) 11 443 3501
Web: www.palazzomadamatorino.it
Carignano Sarayı ve Ulusal İtalyan Rönesansı Müzesi
Carignano Sarayı, 16. yüzyılda Carignano Prensi’nin oğlu Emmanuel Philibert tarafından ünlü mimar Guarino Guarini’ye inşa ettirilmiştir.
Görkemli bir dış mimariye ve bahçe peyzajına sahip olan sarayın iç dekorasyonu da bir o kadar göz alıcı bir yapıdadır.
Sarayın iç duvarlarındaki kabartma resim ve süslemeler, ünlü sanatçı Stefano Legnani’ye; ana giriş bölümündeki merdiven alanı ise, Pietro Somazzi’nin eseri olan büstlerle süslenmiştir.
Barok mimari stilindeki Varignano Sarayı 17. yüzyıl süresince İtalyan soylularının en ünlülerinin mutluluklarına şahitlik etmiştir.
Bu etkileyici yapı; Fransa Kraliçesi Marie Antoniette’nin sırdaşı olarak bilinen Lamballe Prensesi, Carignano Prensi Charles Emmanuelle ve İtalyan Kralı Victor Emmanuelle II’nin doğduğu mekân olmasıyla ünlüdür.
1848 - 1861 yılları arasında Subalpin Parlamentosu Temsilciler Evi olarak hizmet vermiş yapının alan kapasitesi, zamanla bu görev için yetersiz kalmıştır. İtalyan Rönesansı’nın ardından 1878 yılında Carignano Sarayı, Ulusal İtalyan Rönesansı Müzesi olarak halka açılmıştır.
İtalyan Rönesansı Müzesi’nde tarihî belge ve fotoğraflar ile silah ve üniformalar sergilenmektedir.
Adres: Accademia delle Scienze Caddesi, No: 5, Torino
Tel: (+39) 11 562 11 47
Web: www.museorisorgimentotorino.it
Şehrin dışında kalan yerler
Torino’nun hemen dışında, farklı seyahat anıları edinmenizi sağlayacak birçok gezi rotası bulunmaktadır.
Gran Paradiso Ulusal Parkı
Torino şehir merkezinin 155 kilometre kuzeyinde yer alan Gran Paradiso Ulusal Parkı, Alp Dağları’nın bir bölümünü içerisine alan büyük bir doğal yaşam parkıdır. Park özellikle 18. yüzyıldan beri Alp dağ keçilerinin korunma ve çoğaltılma bölgesi olmasıyla ünlüdür.
Torino şehir merkezinden GTT firmasınca işletilen otobüslere binerek veya TrenItalia’nın Piyemonte bölgesine hareket eden trenlerini tercih ederek 2 saatlik bir yolculuk sonunda muhteşem doğa manzaralarına ev sahipliği yapan parka ulaşmanız mümkündür.
Gran Paradiso Parkı, Torinoluların şehrin karmaşasından uzaklaşmak, doğa yürüyüşü, balıkçılık, bisiklet, kürekçilik ve tırmanma sporları gibi aktiviteleri gerçekleştirmek ve doğayla iç içe zaman geçirmek için ziyaret ettikleri favori bir kaçış rotasıdır.
Park alanının hemen dışında birçok prestijli konukevi ve dağ evlerinden oluşan apart oteller yer almaktadır. Dolayısı ile bu devasa parkı hakkıyla keşfetmek için bir günden fazla zamanınızı ayırmak isterseniz bölgede konaklamanız mümkündür.
Birçok farklı bitki ve hayvana ev sahipliği yapan Gran Paradiso Parkı’nda Alp dağ keçisi, ayı, tilki, sansar, geyik, baykuş ve altın kanatlı kartal gibi canlıları doğal yaşamlarını sürdürürken gözlemleme şansı elde edebilirsiniz.
Adres: Torino’nun 155 kilometre kuzeyi, Piyemonte bölgesi
Tel: (+39) 11 860 62 33
Web: www.pngp.it
Aziz Michelle Manastırı (Sacre di Saint Michelle)
Pirchiriano Dağı’nın üzerine kurulu olan Aziz Michelle Manastırı, Piyemonte bölgesi içerisindeki Susa Vadisi’nin güney bölümünde yer almaktadır.
Torino şehir merkezinden hareket eden Torino - Susa tren hattına binip, Avigliana durağında trenden inmelisiniz. İndiğiniz noktadan kısa bir taksi yolculuğu yaparak, manastıra kolayca ulaşabilirsiniz.
Görkemli mimarisi ve olağanüstü güzellikteki vadi manzarası ile ünlü manastırın sadece belirli bölümleri ziyarete açık bulunmaktadır. Bu bölümler arasında Ölülerin Merdiveni, Kilise, Panoramik Teras, Yeni Manastır Kalıntıları ve Güzel Alda Kalesi yer almaktadır.
Manastırın geçmişi hakkında bilgi edinmek için her ayın ilk cumartesi günü 17.30’da düzenlenen rehberli turlara katılabilirsiniz.
Dağların ortasında göğe doğru uzanan Aziz Michelle Manastırı, etkileyici dış mimarisi kadar ilgi çekici bir iç dekorasyona da sahiptir.
Dev salonlar ve pencerelerle donatılmış olan yapı, otantik bir atmosfere ve kıymetli dinî sanat eserlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Manastırdan Susa Vadisi’nin doğal güzelliklerini izlemek, oldukça etkileyici bir deneyimdir. Bu eşine az rastlanır gezi durağının hem fotoğraf çekmeyi sevenlerin hem de tarih ve mimariye ilgi duyanların ziyaret listelerinde mutlaka yer almasını öneriyoruz.
Adres: Via alla Sacra, No: 14, Sant'Ambrogio, Torino
Tel: (+39) 11 939 130
Web: www.sacradisanmichele.com