İstanbul’u ziyaret etmek için en uygun olan dönem, güneşli ve berrak havaların şehirde hüküm sürdüğü ilkbahar ve yaz aylarıdır.
Şehirde çok sayıda tarihî açık hava mekânı bulunmaktadır, bu etkileyici gezi rotalarını tadını çıkararak gezmek için havaların yağışsız olması avantajınıza olacaktır.
Kış mevsiminde yağışlı ve rüzgârlı bir havaya sahip olan İstanbul’da trafik de oldukça sıkışık bir hâl almaktadır.
Yaz mevsimlerinde okulların da kapanmasıyla şehir halkının bir bölümü yazlık mekânlara gittiğinden şehrin trafiği kısmen rahatlamaktadır.
İstanbul, etkileyici Boğaz manzarası, otantik tarihî yapıları ve modern metropol yüzüyle ziyaretçilerine; çok yönlü ve unutulmaz tatil anıları vadetmektedir.
Tarihi Yarımada
Topkapı Sarayı
1478 yılında Fatih Sultan Mehmed’in isteği üzerine Osmanlı mimari stilinde mimar Alaüddin ve mimar Davud Ağa tarafından inşa ettirilmiş olan Topkapı Sarayı; tam 400 yıl boyunca Osmanlı devletinin idare merkezi ve birçok Osmanlı padişahının rezidansı konumunda bulunmuştur.
1985 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi'ne giren İstanbul Tarihî Yarımada içerisinde bulunan Topkapı Sarayı, günümüzde müze olarak hizmet vermektedir.
Saray Bab-ı Hümayun, I. Avlu, Saray-ı Hümayun ve İç Saray olmak üzere dört ana bölüme ayrılmaktadır. Ayrıca sarayın etrafını yemyeşil çimenler ve çiçeklerle bezeli geniş bahçeler kaplamaktadır.
Bir zamanlar içerisinde 4000’den fazla kişinin yaşadığı söylenen bu mekân, Osmanlı döneminden kalan en görkemli saraydır.
80.000 metrekarelik dev bir alan üzerine kurulu olan Topkapı Sarayı, Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle 3 Nisan 1924 tarihinde halkın ziyaretine açılmak üzere müze olmuş ve İstanbul Âsâr-ı Atika Müzeleri Müdürlüğü’ne bağlanmıştır.
Topkapı Sarayı’nın hemen yanında, farklı medeniyet ve kültürlere ait bir milyonu aşkın eserin sergilendiği İstanbul Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır.
Dünyanın en kapsamlı müzelerinden biri olan İstanbul Arkeoloji Müzesi, 19. yüzyılın sonlarında Osman Hamdi Bey tarafından İmparatorluk Müzesi olarak kurulmuş ve 13 Haziran 1891 tarihinde halkın ziyarete açılmıştır.
Adres: Sarayburnu, İstanbul
Telefon: (+90) 212 512 04 80
Web: www.millisaraylar.gov.tr
Sultanahmet Camii
Sultanahmet Camii, Osmanlı Padişahı I. Ahmed’in isteği üzerine 1609 - 1616 yılları arasında Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa tarafından inşa edilmiştir.
Türkiye’nin ilk altı minareli camisi olma özelliğine sahip olan yapının bir diğer öne çıkan yönü ise 20.000'i aşkın İznik çinisiyle bezenmiş olmasıdır.
Bu çiniler beyaz, yeşil ve en yoğun olarak da mavi renktedir. Bu nedenle Sultanahmet Camii, Avrupa’da Blue Mosque (Mavi Cami) olarak da adlandırılmaktadır.
İstanbul’daki en büyük dinî komplekslerden biri olan Sultanahmet Camii’nin alanı içerisinde bir medrese, hünkâr kasrı, arasta, dükkânlar, hamam, çeşme ve sebiller, türbe, darüşşifa, sübyan mektebi, imarethane ve kiralık odalar gibi birbiriyle iç içe geçmiş birçok yapı yer almaktadır.
Caminin iç dekorasyonunda bulunan yazı işleri Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gubarî tarafından yapılmıştır. Görkemli bir dekorasyona sahip caminin iç bölümünde 200’den fazla vitray eser bulunmaktadır.
Adres: Sultan Ahmet Mahallesi, Torun Sokak, No: 19, İstanbul
Telefon: (+90) 212 458 49 83
Web: www.sultanahmetcami.org
Süleymaniye Camii
I. Süleyman’ın isteği üzerine 1551 – 1558 yılları arasında Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş olan Süleymaniye Camii; kütüphane, dükkânlar, hamam, imaret, hastane, hazire ve medreselerden oluşan Süleymaniye Külliyesi'nin bir parçasıdır.
Ünlü mimarın kalfalık dönemi eseri olarak nitelendirilen camii, Klasik Osmanlı Mimarisinin en önemli örneklerinden biridir.
Görkemli bir iç dekorasyona ve göz alıcı çini ve vitray süslemelere sahip camiinin yanında Kanuni Sultan Süleyman’ın ve Hürrem Sultan’ın türbeleri de yer almaktadır.
Süleymaniye Camii’ni ziyaretiniz esnasında Haliç’in büyüleyici manzarasını izleme şansına da sahip olabilirsiniz.
Adres: Prof Siddique Sami Onar Caddesi, İstanbul
Telefon: (+90) 212 513 36 08
Web: http://istanbul.gov.tr/Default.aspx?pid=312
Ayasofya Müzesi
Ayasofya; Bizans İmparatoru I. Jüstinyen’in isteği ile M.S. 532 - 537 yılları arasında Milet'li İsidoros ve Tralles'li Anthemius tarafından bir katedral olarak inşa edilmiştir.
1453 yılında Türklerin bölgeyi fethetmeleri üzerine yapı, camiye dönüştürülmüştür. 1935 yılından günümüze değin ise, müze olarak hizmet vermektedir.
Ayasofya, dünyanın en eski ve en hızlı inşa edilmiş olan katedrali olma ünvanına sahiptir. Ayrıca Ayasofya içerisinde yer alan eşsiz güzellikteki mozaik eserler, vitraylar ve duvar resimleri ile de ünlüdür.
Adres: Ayasofya Meydanı, Sultanahmet, Fatih
Telefon: (+90) 212 522 17 50
Web: www.ayasofyamuzesi.gov.tr
Tarihî Yarımada’da görülecek diğer mekânlar
Tarihî Yarımada içerisinde görülmesi tavsiye edilen çok sayıda tarihi mekân bulunmaktadır.
Yukarıdaki gezi rotaları haricinde kıymetli eserlerin sergilendiği Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ni, İstanbul’un en büyük sarnıçlarına ev sahipliği yapan ve etkileyici atmosferi ile ziyaretçilerini adeta büyüleyen Yerebatan Sarnıcı’nı ve 14. yüzyıl Bizans dönemine ait resim ve mozaik sanatının seçkin örneklerinin sergilendiği Kariye Müzesi’ni ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Uğrayabileceğiniz diğer önemli adresler arasında ise; Aya İrini Kilisesi, Divan Yolu, Çemberlitaş, Çinili Köşk, Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı, Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi ve Gülhane Parkı bulunmaktadır.
Dolmabahçe Sarayı
1843 - 1856 yılları arasında mimar Karabet Balyan ve Evanis Kalfa tarafından rokoko ve barok mimari stillerinde inşa edilmiş olan Dolmabahçe Sarayı; 3 kata, 285 odaya, 43 salona ve 600 metrelik bir rıhtım bölümüne sahiptir.
Şehirdeki en görkemli saraylardan biri olan Dolmabahçe’nin iç dekorasyonu, günümüze kadar son derece iyi bir biçimde korunarak eksiksiz bir biçimde ulaşmıştır.
Sarayın içerisinde şehzade odaları, harem bölümü, tören ve kabul salonlarının yanı sıra oldukça büyük bir de balo salonu yer almaktadır.
Sarayın iç dekorasyonunda ipek halılar, altın süslemeler, kıymetli sanat eserleri, gösterişli mobilyalar, dev kristal avizeler ve gösterişli ahşap parkeler kullanılmıştır.
Sarayda gerçekleşen en önemli olay, 1938 yılında Atatürk’ün 71 numaralı odada gözlerini hayata yummuş olmasıdır.
Giriş bölümü resim ve heykel müzesi olarak kullanılan saray, yalnızca haftanın belirli günleri ziyarete açıktır.
Adres: Vişnezade Mahallesi, Beşiktaş
Telefon: (+90) 212 236 90 00
Web: www.millisaraylar.gov.tr
Askeri Müze
Askeri Müze, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Harp Okulu olarak kullanılan ve Mustafa Kemal’in de eğitim alıp mezun olduğu Harbiye’deki tarihî binalardan oluşmaktadır.
1993 yılında restore edilen müze içerisinde, 22 adet sergi salonunda sergilenen elli bin tarihî savaş objesi bulunmaktadır.
Askeri Müze’nin alt katı; Fatih ve Yavuz Köşesi, Ateşli Silahlar Salonu, Top Maketleri Salonu, Atatürk Dershanesi, Mehter Enstrümanları Salonu, Kesici Silahlar Salonu, Binicilik Salonu, Tanıtım Salonu, Somali-Bosna-Kosova ve İç Güvenlik Salonu, Sancaklar-Bayraklar Salonu, Denizcilik Köşesi, Şehitler Galerisi, Çadırlar Galerisi ve Askeri Kıyafetler Salonu’na ev sahipliği yapmaktadır.
Müzenin üst katında ise; Etnografik Eserler Salonu, Atatürk Salonu, Belgelerle Ermeni Sorunu Salonu, Yazma Eserler ve Ferman-Beratlar Salonu, III. Selim Köşesi, Kenan Evren Salonu, Çanakkale Savaşları Salonu, I. Dünya Savaşı Salonu, Meşrutiyet Dönemi Salonu, Kore Kıbrıs Salonu, Genelkurmay Başkanları Salonu, Kurtuluş Savaşı Salonu bulunmaktadır.
Adres: Valikonagi Caddesi, Harbiye
Telefon: (+90) 212 233 27 20
Web: www.ibb.gov.tr/sites/ks/tr-TR/1-Gezi-Ulasim/muzeler/Pages/askeri-muze.aspx
Kız Kulesi
İstanbul’un sembollerinden biri hâline gelmiş olan Kız Kulesi’nin geçmişi, M.Ö. 24. yüzyıla değin uzanmaktadır.
Üsküdar bölgesinde Bizans döneminden kalan tek sağlam yapı olma özelliğine sahip Kız Kulesi; tarih süresince gemilerin denetlendiği bir gümrük noktası, karantina alanı, gösteri alanı, cephanelik ve sürgün istasyonu olarak kullanılmıştır.
2000 yılında restore edilen ve turizm alanında hizmet vermeye başlayan kulenin içerisinde bir bar ve bir de restoran yer almaktadır. Ayrıca Kız Kulesi’nde düğün ve sofistike davetler de düzenlenmektedir.
Kule, gemilere yol gösteren bir deniz feneri işlevine de sahiptir.
Kız Kulesi’ne Üsküdar’dan ve Ortaköy’den motorlar aracılığı ile ulaşılabilmektedir.
Adres: Salacak Mevkii, Üsküdar
Telefon: (+90) 216 342 47 47
Web: www.kizkulesi.com.tr
Galata Kulesi
528 yılında Bizanslılarca Fener Kulesi olarak inşa ettirilen Galata Kulesi, yıllar içerisinde harap olmuş ve 1349 yılında Cenovalılarca Sur Kalesi olarak yeniden inşa edilmiştir. Osmanlılar döneminde yapı, zindan ve gözlemevi olarak kullanılmıştır.
Kulenin tarih kitaplarında yer almasını sağlayan en önemli olay ise, 1638 yılında Hezarfen Ahmet Çelebi’nin tahtadan yaptırdığı kanatlar ile kuleden Üsküdar yönüne doğru atlayarak uçuş denemelerinde bulunmasıdır.
1717 yılından itibaren yapı, yangın gözlem kulesi olarak kullanılmıştır. Sık sık restore çalışmalarından geçirilen yapı, en son 1967 yılında restore edilerek turizm alanında hizmet vermeye başlamıştır.
Günümüzde kulenin içerisinde restoranlar ve barlar yer almaktadır. Galata Kulesi içerisinde yer alan mekânlarda geleneksel İstanbul mutfağından lezzetler tadılabilmekte ve renkli eğlenceler düzenlenmektedir.
Galata Kulesi’nin en tepesinden, İstanbul’un nefes kesici panoramik manzarası izlenebilmektedir.
Adres: Bereketzade Mahallesi, Galata Kulesi, Beyoğlu
Telefon: (+90) 212 244 77 36
Web: www.ibb.gov.tr/sites/ks/tr-tr/1-gezi-ulasim/tarihi-kuleler/pages/galata-kulesi.aspx
Anadolu Hisarı ve Rumeli Hisarı
Boğaz’ın Asya tarafında yer alan Anadolu Hisarı ve Avrupa tarafında yer alan Rumeli Hisarı, Osmanlı döneminde boğazdan geçen gemilerin kontrolünün sağlanması ve olası savaş durumlarında bölgenin kontrol altına alınması amacıyla inşa ettirilmiştir.
Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethinden önce yaptırılan Rumeli Hisarı’nın tasarlanmasındaki bir diğer önemli nokta ise, fetih sırasında boğazın kuzeyinden gelebilecek olası saldırıların önünü kesmektir.
Her iki hisarı da boğaz üzerinde turlar düzenleyen gezi tekneleri aracılığı ile yakından izleme şansına sahip olabilirsiniz.
Rumeli Hisarı ayrıca yaz dönemlerinde çeşitli konserlere ev sahipliği yapması için halka açılmaktadır.
Adres: Boğaziçi, İstanbul
İstanbul’da gezilecek yerler bunlarla sınırlı değildir. Ziyaret edilebilecek diğer önemli gezi durakları arasında Hidiv Kasrı, Haseki Hürrem Hamamı ve Yıldız Sarayı gibi tarihî mekânlar; Sabancı Müzesi ve İstanbul Modern gibi müzeler; Fethi Paşa Korusu, Emirgan Parkı, Yıldız Parkı ve Mihrabat Korusu gibi yeşil alanlar yer almaktadır.
Ayrıca görülmeye değer adresler arasında Bebek, Ortaköy, Beşiktaş, Üsküdar ve Çengelköy gibi boğazın etkileyici manzaralarına ev sahipliği yapan kıyı semtleri de bulunmaktadır.
Şehrin dışında kalan yerler
İstanbul’un hemen dışında, farklı seyahat anıları edinmenizi sağlayacak birçok gezi rotası bulunmaktadır.
Şile
İstanbul’un 50 kilometre dışında bulunan Şile, Karadeniz’e kıyısı olan küçük ve sevimli bir sahil kasabasıdır.
Yaz aylarında turizmin oldukça gelişmiş olduğu Şile’de ince kumlu büyük bir plaj alanı bulunmaktadır.
Şile’nin etkileyici güzellikteki sahil bölümü; Cenevizlilerden kalma tarihî bir kale, büyük bir deniz feneri ve balıkçı barınaklarına ev sahipliği yapmaktadır.
Çok sayıda otel ve pansiyonun yer aldığı ilçe, İstanbulluların favori kaçış rotalarından biridir. Şile ve çevresi yemyeşil engin ormanlık alanlarla kaplıdır.
Doğayla iç içe birkaç gün geçirmek, deniz ve güneşin tadını çıkarmak için Şile’ye uğrayabilir ve hazır gelmişken buradan hatıra olarak Şile bezinden giysi ve tekstil ürünleri satın alabilirsiniz.
Şile’ye, Üsküdar Sahili’nde bulunan halk otobüsü duraklarından haftanın her günü otobüs seferleri düzenlenmektedir. Yolculuk, yaklaşık olarak 1 saat sürmektedir.
Adres: İstanbul’un 50 kilometre dışı
Prens Adaları
Büyük şehrin kalabalık ve gürültülü atmosferinden biraz olsun uzaklaşmak ve doğayla iç içe sakin bir şekilde zaman geçirmek isteyen İstanbulluların favori kaçış rotaları arasında Prens Adaları bulunmaktadır.
Prens Adaları’nın turizme açık popüler olanları; Büyükada, Burgazada, Heybeliada, Kınalıada ve Sedef Adası’dır.
Kabataş ve Bostancı semtlerinden adalara, bilhassa yaz aylarında sık sık vapur, deniz otobüsü ve motor seferleri düzenlenmektedir.
Adaların genel özelliği; denize girilebilecek plajlara, yemyeşil ormanlara ve ilgi çekici tarihî yapılara ev sahipliği yapmalarıdır.
Genellikle yazlık evlerin, sevimli restoran ve sokak kahvelerinin bulunduğu adalarda kış mevsiminde hem nüfus hem de ulaşım seçenekleri oldukça azalmaktadır.
Adaları günübirlik ziyaret edebileceğiniz gibi buralardaki pansiyon ve otellerde konaklayarak tatilinizi uzatmayı da tercih edebilirsiniz.
Büyük Ada’da ziyaret edilebilecek mekânlar arasında Rum Yetimhanesi, Hamidiye Camii, Adalar Müzesi, Aya Yorgi Kilisesi ve Aya Yorgi Manastırı bulunmaktadır.
Heybeli Ada’da ise Deniz Lisesi, Sanatoryum, Ana Nikolay Kilisesi, Beth Yaakov Sinagogu, Abbas Halim Paşa Konağı, Trias Manastırı ve Rum Ortodoks Ruhban Okulu yer almaktadır.
Burgaz Ada’da Sait Faik Abasıyanık Müzesi’ni ve Hristos Manastırı’nı ziyaret edebilirsiniz.
Adres: İstanbul açıkları
Web: www.adalarturizm.org/cms/tr/prens-adalari/prens-adalari2
İstanbul’un dışında kalan ve görülmesi önerilen diğer yerler arasında Ağva, Polonezköy, Saklıköy, Sapanca, Mürefte, Kerpe, Silivri, Çorlu ve Abant Gölü yer almaktadır.